Sic parvis magna

4 Ocak 2017 Çarşamba

Avrupa Alpler Gezisi Günlükleri - 1. Gün

1. Gün

Bir önceki akşam ev arkadaşlarımla Erasmus’a veda yemeği yaptık, acısıyla tatlısıyla geçirdiğimiz günleri andık.  Vakit geldi vedalaştık, gözlerim doldu ve ben kaçar dedim!

 Via Antonio Villari’deki evimden son kez çıktım! Elimde valizim Garibaldi’nin yolunu tuttum.  Gece otobüsü ile Milano’ya geçiyorum, yolum uzun. Heyecanlıyım, son hayalime yaklaşıyorum, aylardır araba kullanmadım ve yurtdışında ilk defa araba kullanacağım. Gerçi, epey bir gözlem yaptım kaldığım süre boyunca, ayrıca ben İstanbul’da araba kullanıyorum!  Ama o heyecan hep var benim içimde!

Öğlen saatlerinde Milano’ya vardık. Kendime sözüm vardı bir daha Milano’ya zengin olmadan gelmem diyordum! Zira ilk geldiğimde Milano’yu hem çok sevmiştim, hem de ortamı beni dumur etmişti. “Ay babişkom bu ayakkabı çok güzelmiş! Alıyorum!” denilen ayakkabının €500 olduğunu görünce, ki ben Napoli’de €500’ya gül gibi geçinirken…

Neyse dünya gözüyle bir kez daha burada olmak güzel, hemen geçerken 5 dakika Cioccolati İtaliani’den enfes dondurmamı aldım, şöyle bir turladım Milano’yu, şans için Galleria Vittorio Emanuele’deki Boğa’nın üstünde de döndüm. Sonra da Milano’dan Bergamo havalimanı otobüsüne atladım, Chris’in uçağı Bergamo’ya inecek, arabayı da havalimanından kiraladık.

Bergamo’da kısa bir bekleyişin ardından Chris indi, karşıladım. Araba kiralama noktasına gittik ve işlemleri başlattık.

 Dakika 1 gol 1!


Aracın teklifi benim üzerime almış, ödemeyi Chris’in kartıyla yapmıştık. Ben depozitoyu da oradan kesecekler diye düşünürken, görevli kiralamanın benim adıma yapıldığını bu yüzden €1200’luk depozitonun benim kartımdan çekileceğini söyledi! Hadi bakalım, firmayı arıyoruz durumu anlatmak için ulaşamıyoruz, babamı aradım Türkiye’deki firmayı sen ara dedim, o da ulaşamadı. Yapılacak bir şey yok. Mecbur depozitoyu benim karttan çektirdik. Neyse ki böyle bir durum için limitimi arttırmıştım. Bu arada artık kiralık aracın tüm sorumluluğu üstümde, hadi bakalım canım burnumda gezeceğim anlaşılan!   

Belgeler hazırlanıyor, bilgilendirme yapılıyor ve bize anahtarı uzatıyorlar. Görünüşte Renault Clio kiralamıştık. "Aman Allahım o da ne! Şaka yapıyorsunuz Ford Fiesta mı verdiniz bize!" O an keşke başka şey isteseymişim, olacakmış yani! Kendi arabam Fiesta,  onunla adeta bütünleşiyorum sürüş dinamikleri ve viraj dönüşleri beni her zaman baştan çıkartıyor!Önümüzde virajlı yollar, dağ geçitleri var, hazdan öleceğim anlaşılan!

Biraz sonra arabanın yanındayız, bir süre görevli bekledik aracı teslim almadan önce kontrol yaptırmak için, çünkü arabanın sağ çamurluğu kazalı. Sonra çamura yatmasınlar, araç bana zimmetli! Kontrol yapıldı, her şeyi işlettik ve yola çıkmaya hazırız! Çantalar bagaja, navigasyon cama. Bu geceyi dinlenmek için hostelde geçireceğiz ve yarın sabah yola çıkacağız.

Araba benzinli, dizel arabadan sonra benzinli kullanmak biraz değişik geldi ama hemen alıştım araç tandık zaten. Ama yollar değil, hostele varana kadar biraz kaybolduk, İtalyanlar da biraz haşin sürücüdür bu arada!



Yarın büyük gün!