Sic parvis magna

25 Aralık 2016 Pazar

Sarayburnu

Bir gün bizim ekip yelkene çıktık, Veysel, Harun, Oktay, Doğaç, Anıl, Kutlay, ben ve tabi ki başta Sarp abi. Hava güzel esiyor, Fenerbahçe açıklarında 20knot falan feci yelken yapıyoruz, tramolalalar, kavançalar havada uçuşuyor.
Bizim ritüelimizdir, o tekne seyre çıktı mı yolda bir şeyler yenir içilir. Kutlay bize muz ve içecek ikramı yapıyor mutfağın hatchinden saolsun falan. Onun da işi bitti yana güneşlenmeye çıktı.

Dümene ben geçtim bir ara, sonra Sarp abi dedi ki hava güzel, bas Sarayburnu'na doğru!  İyi hoş güzel çok güzel, İstanbul'u öylesi bir manzaradan izlemek kadar güzel bir şey yok heralde!
Bu arada yolda Veysel şehirhatları vapuruna el kol yapıyor, kaptana açsana camı diyor, kaptan da bize düdük çalarak selam veriyor. :) Ah çok özledim o günleri :(

Yalnız Sarayburnu'na yaklaştıkça hava bir garip oldu, dümenin tadı kaçmaya başladı skipper Doğaç'tı ona devrettim dümeni ben kenarda bekliyorum olacakları.
Tam böyle Sarayburnu açığındayız artık. Alesta Tramola komutunu aldık, tam tramola atacağız, bir broş yemişiz yok böyle bir şey! Tekneyi döndüremedik, döndürmeyi bırak dehşet bir dalga bize çarptı. Sarp abi dümene koştu motora marş basıyor, oradan çıkmamız lazım bir şekilde acilen!

Tekneyi döndürürken alçak ve yüksek kısımlar yer değiştirir. Dönüş anında yer değiştirip yüksek kısımda kalmanız gerekir. Tramola sırasında ben de tam öyle yaptım, yalnız bu sefer kendimi teknenin neredeyse bordasında otururken buldum. O derece kuvvetliydi. Teknenin hakim tepesindeyim herkesi her şeyi görüyorum o an! Teknede tam bir panik hakim, herkes bir yere pusmuş olayı atlatmaya bakıyor. Anıl'ın ayağı yerden kesilmiş, halatlara tutunup hayatta kalmaya çalışıyor, arkada dümende Sarp abiyle Doğaç dize kadar suya batmış. Tam karşıya baktım inanılmaz bir dalgaya kafadan giriyoruz! 40feetlik yatla, altında yaklaşık 2 ton da salma var bu arada, rafting yapmaya başladık dalgalar arasında. Beni bir gülme aldı, Joker karakteri gibi kahkaha atıyorum teknede! Bu arada iki dalga arasında kaldık, etrafımız tamamen sudan duvarla örüldü. Bir batıyoruz bir çıkıyoruz koca tekneyle, herkeste korku hakim bense çılgınca eğleniyorum.

Neyse buradan çıkarttık attık kendimizi güvenli sulara tekrar, yandan güneşlenen Kutlay kalktı, ne oldu diyor? Ahahahah beni bir daha gülme aldı...


Ya ne gündü be...


Dip not: Sarayburnu ters akıntısı ve sert havasıyla tarih boyu bir çok tekneyi batırmış ve Bizans İmparatorluğu'nu denizden gelecek saldırılara karşı korumuştur.