Sic parvis magna

16 Şubat 2017 Perşembe

Avrupa Alpler Gezisi Günlükleri - 10. Gün

10. Gün


Güne erken başladık, hotelin önünden Venedik merkez istasyonuna giden otobüs geçiyormuş. Ona atladık, birkaç durak sonra Venedik’teyiz.  Tuhaf bir yol oldu Venedik’e gelmek için, sanırım böyle hayal etmemiştim hiç? Aslında az kalsın bu gezi olmasa Venedik’i göremeden dönecektim!

Venedik oldukça büyük ve karışık, elimizde yine bir harita, ama biz kendimiz keşfedelim istiyoruz. Tüm gün buradayız nasıl olsa! Ama ilk iş karnımızı doyuralım değil mi?  Sabah kahvaltı için marketten mozzeralla, domates ve ekmek alabilirsiniz. Tam Türk işi olur! Veya İtalyan usulü, bir kahve ve Cornetti! Cornetti dedikleri şeyler tam bir enerji bombası bir de pistachio'lu yani Antep Fıstıklı ise! Nutella severleri de unutmamış İtalyanlar!


Venedik sıcak çok sıcak! Buraya ilkbahar veya son baharda gelinmeli. Hatta sel bastığı zaman gelinmeli, tam bir Venedikli gibi hissedersiniz o zaman. Sisli puslu havada bence daha hoş bile olabilir bu şehir. Daha mistik bir havası olacağı kesin! Ayrıca çok fazla turist var yaz aylarında :(

Eminönü ve Karaköy çevresinden sonra Venedik bana çok tanıdık geldi! Aynı bizim oralar değil mi? Sokakları karış karış geziyoruz, kanalların sağından solundan geçip bazen çıkmaz sokaklarda kayboluyoruz. Kanal boyu dizili binalar sanat harikası, bizim boğazdaki yalılar gibi dizilmişler kanalın çevresine manzara çok güzel! Ama bir tuhaflık var, Venedik çok mu turistik ne?


Burada yaşamak değişik ve kendine has . Kanallarda gondollar geziniyor, evlerin önünde kayıklar dizili. Sanırım gondollar artık sadece turistik. İnsanlar kendi botları ile ulaşımı sağlıyorlar. Bu da Venedikliler için bir nevi araba. Eve gitmek için bir çok yolunuz var, kanallarda işleyen vaporettolar ise bizim şehir hatları vapuru gibiler, vızır vızırlar.


Gondol'a binmedim. Onun için hakkımı ileriye saklıyorum, buna gerçekten değecek birine saklıyorum!

Güzel bir yer yani Venedik, değişik bir yer. Ama aradığım o etkiyi yaratamadı bende, belki çok beklentiyle gittim, belki yanlış zamanda gittim, çok sıcak ve kalabalıktı sonuçta. Benim gibi kalabalıktan hoşlanmayan biri için böyle güzel bir yer bile bir süre sonra çekilmez hale gelebiliyor. Ya da belki yalnız gittim ondandır, kim bilir? Ama artık bir daha gidersem hangi mevsimde gideceğimi, neler yapacağımı çok iyi biliyorum! Siz de ömürde bir kere olsun gidin görün derim.

Koca bir gün Venedik’i arşınladık baştan aşağı, yorulduk terledik, çeşmelerden kana kana su içtik. Artık arabaya dönme vakti, yarın Bergamo’da olacağız ve sona adım adım yaklaşıyoruz. Benim için de Venedik ile beraber gezi tamamlanmış oldu sanırım. 


Rüya gibi geçen günler yaşıyorum ve bitmek üzereler…